DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Popüler tarihî roman furyasından ulusal akıma ait bir roman olan Müfide Ferit Tek’in Pervaneler’ine, ikonoklastik dönemde hüküm sürmüş İrene’nin Selim İleri tarafından yazılan otobiyografik anlatısı Hepsi Alev’den yine ikonoklastik periyotta iki Bizanslı keşişin varoluşsal ve toplumsal sorgulamalarını içeren Bilge Karasu’nun Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı’na ve Lale Müldür’ün yarı otobiyografik fantezisi Bizansiyya’ya...”
"Çağla İlk ve Misal Adnan Yıldız'ın Baden-Baden Kunsthalle'deki –görmediğim– ilk sergileri pat diye Ece Ayhan’dan yola çıkıyordu; Devlet ve Tabiat. Son sergileri ise bunu tersyüz ediyor: Tabiat ve Devlet."
"Çok konuşurdu. Çok doluydu çünkü. Projeler, fikirler, akıllar... Tanıdığım günden beri saatlerce dinledim onu. Hezarfen dediklerinden. Çok şey bilirdi. Bilmediğini hızla öğrenen, bildiğini hızla öğreten bir deliydi."
"Yıllar içerisinde, özellikle de bu kitabı yazarken değiştim. Kararlar o kadar net verilemeyebilir. Hiçbirimiz o kadar güçlü değiliz. Zaten o kadar güçlü olmak yanında biraz da kibri getirir. Gönül ister ki acı çekilmesin ama bir yandan da 'Keder mi, hiçbir şey mi deseler kederi seçerim' demiş Faulkner."
"21 yazarın bilimkurgu öykülerini bir araya getiren İlk isimli tematik derlemenin editörü Burak Albayrak ile bu türe yıllarını veren İsmail Yamanol ve Onur Güzeldiyar’la Türkiye'de bilimkurguyu konuştuk."
28 Nisan 1927 tarihinde, Servet-i Fünun dergisinin 1602’inci sayısında yayımlanan ve yazarına "dine hakaret etmek, dini aşağılamak" suçlarından dava açılmasına sebep olan "Denize Söyledikleri" ilk kez K24'ün Evvel Zaman sayfalarında...
Homo sapiens sapiens’ten beri insanın düzenleme ve idare etme kapasitesindeki uygarlık seviyesini devlet ile sınırlı tutan bir anlatı ‘görmezden gelmenin tarihi’ olarak da okunabilir
Kayıplar ve Uzayda Doğan İlk Bebeğe, eğer her şey yolunda gitseydi, Nisan’da, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasına denk gelecek olan Nisan ayında, izleyici ile buluşacaktı
"O kitaba” sahip olmak bana güven veriyordu. Orhan Pamuk’un Yeni Hayat’ı çıktığında babamın kitaplığından alıp kendi kitaplığıma koymuştum, artık ona sahiptim; Yeni Hayat’a, yeni bir hayata
Bu yazıda hem bacaların hem de onlarla ilgili bâtıllıklar yığınının içinden birkaçını seçtim ve evlerle ilgili benden akıllı uslu şeyler duymayı bekleyen okurun karşısına çıkardım...
İki asırlık bir süreçte halk efsanelerinden gerçeğe, gerçeklerden kurguya vampirin nasıl bir dönüşüm geçirdiğini, akıl-inanç ikircikliliği üzerinden görürüz. Burada dönüşen sadece vampir değil, modern bireyin, uygar insanın doğaüstüne karşı tutumudur...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.